Herkesin bir hikayesi var!

Çevremiz, bize neyin doğru olduğunu, nasıl başarılı olunduğunu öğretirken, kendi iç sesimizi duymayı bırakıyoruz. Farkına varmadan bize ait olmayan başarı tanımlarına sıkışıyoruz. Oysa başarı, tek bir formüle indirgenemez; kişinin kendi içinden gelen bir keşiftir. Herkesin kendine has, zaman içinde değişen ve evrilen bir tanımı, kendine özgü bir yolculuğu vardır.

Benim yolculuğum, “güvenli” görülenden ayrılmayı göze aldığımda başladı.

Başarıyla ilgili öğrendiğim ilk ve en etkili şey, ne yapıyorsam en iyisini yapmam gerektiğiydi. En iyi okullarda okumak, o okullarda hep en iyi notları almak, en iyi şirketlerde çalışmak… Öyle de yaptım. Üniversiteyi Boğaziçi’nde okudum. Çalışma hayatıma Bosch-Siemens gibi global bir şirkette başladım, yurt dışı deneyimlerim oldu, sevdiğim adamla evlendim, evlat sahibi oldum ve kariyerimin ilk 12-13 yılına çeşitli deneyimler sığdırdım.

Ancak bir noktada başarılı hissetmemeye başladım. Hatta bu his henüz üniversitedeyken başladı. Lise hayatımın hayali olan kampüsten bir Boğaziçili olarak girip manzaraya ilk baktığımda tatmin duygum gücünü yitirmişti bile. Lisede olduğu gibi her zaman ve her derste en iyiler arasında olamamak benim için huzursuzluk kaynağıydı. Sonrasında da “başarılı” hissetmek giderek zorlaştı

Başkaldırışım, mezuniyet sonrasında, “doğru” ve “güvenli” görülen kariyer planını takip etmeyi reddetmekle başladı. Bunun bedelini de ödedim ama bu ayrı bir hikâye 😊 Sonrası inişli çıkışlı ve uzun bir arayıştı. Kendime şu soruları sormaya başladım: Ben ne istiyorum? Yaptıklarımın ve yapmaya çalıştıklarımın hangileri gerçekten benim seçimim?

İşte benim dönüşümüm bu yolculuğun içerisinde bir yerlerde başladı. Bu süreçte fark ettim ki, başarı benim için içsel tatminle ilgili. Bugün, kendime en uygun mesleği yaparken, gerçekten başarılı hissettiğimi söyleyebiliyorum.

Peki senin için gerçek başarı ne? 

Seanslarımda ve hayatın içinde “başarılı” görülen birçok kişinin içsel tatmini yaşayamadığını gözlemliyorum. Bazılarımız konfor alanından çıkamadığı için potansiyelini keşfedemiyor, bazılarımız ise ne kadar başardığını fark etmeden hep daha fazlasını kovalıyor.

Bunun için sana hazır bir yol haritası sunmuyorum çünkü herkesin yolu farklı. Şu an bulunduğun yer değerli ve kutlamayı hak ediyor. Daha da değerlisi, olmak istediğin yeri ve oraya nasıl ulaşacağını keşfetmek. Kendi iç sesimizi gerçekten duyduğumuzda, kim olduğumuzu ve neye ihtiyacımız olduğunu anladığımızda başarı içimizde bir bütünlük hissine dönüşür. Çünkü seni en iyi sen tanırsın.

Başarı, başkalarının beklentilerini gerçekleştirmek değil, kendini tanıyıp gerçekten istediğin yere ulaşmak için yolda olmaktır. Bugün, bu yolculukta insanlara eşlik ediyorum. Onlara öğrenilmiş kalıplardan sıyrılmaları, başarıyı kendi değerleriyle yeniden tanımlamaları ve gerçekten olmak istedikleri kişiye dönüşmeleri için bir alan açıyorum.

Kendine şu soruyu sorma zamanı:

“Ben gerçekten nasıl başarılı hissederim?”

Eğer bu sorunun peşine düşmeye hazırsan, bu yolculukta yalnız olmadığını bil. Gel, birlikte keşfedelim.